Bugün dünyanın en ünlü ressamları diyelim Goya, Picasso, Van Gogh yahut Kenan Evren in eksik yanı nedir deseler dolu otobüs ya da minibüsün son merdivenindeki adamın çaresizliğini resmetmemeleridir derim.
Dolu toplu taşıma aracından şüphesiz araca binilen merdivenlere kadar ayakta yolcu taşıyan ve limitlerini zorlayan otobüse son binen kişi olmakla başlar onun dramı.
Son merdivende kapıya sırtını verip önündeki bir üst basamakta duran adamın sırtına denk gelen suratını yana çevirerek boyun fıtığı olurcasına mücadeleye başlar. Öyle ki tutacak yer kalmadığında üst basamaklarda duran ve sinsice kendisine gülüp önündeki kabarıklığı işaret eden mini abazanlara inat yılmadan mücadelesini sürdürür. Bazen doluluktan kapının kapanmadığı durumlarda ok atan Bizans lılardan kaçmak için atının yan tarafına eğilen Cüneyi Tarkın gibi eğilir. Kapı demirine tutunup kapı açıkken rüzgar yiye yiye aracın boşalmasını bekleyerek yolculuğuna devam eder.
Ayrıca son basamaktaki adam diğer yolcular içerisinde en nazik olanıdır. Zira doğuştan bir kutup ayısı olsa da son basamaktayken diğer yolcular inerken onun üstünden atlayamayacakları için inip onların inmesini bekledikten sonra araca tekrar biner. Aynadan kendisine bakan şöföre devam et işareti yapar.
Bundan sebep nerde bir son basamak adamı görürseniz onun mücadelesini ibretle izleyip hayatın en umulmadık anlarda sizi çamurla şekillendirilen bir toprak testi gibi biçimlendirebileceğini müşahade edersiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder